MENU

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

PRATİK LİNKLER

HAVA DURUMU

SİTE SAYACI


Ziyaretçi Sayımız: 150053

  DUYURULAR

APARTMAN İNŞAATLARINDA ORTAYA ÇIKAN KDV İADESİ SORUNU

 Bilindiği üzere Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2 maddesi gereğince (02.01.2004 tarih ve 25334 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5035 sayılı Kanunun 9. maddesiyle değişen ve 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren şekli.) bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek sınırı aşan vergi, bu mükellefl erin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilir. Bakanlar Kurulu, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, iade hakkını kısmen veya tamamen ya da amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya; Maliye Bakanlığı, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.


(3297 sayılı Kanunun 9. maddesiyle fıkra numarası 4 olarak değiştirilmiştir.) Maliye ve Gümrük Bakanlığı vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanun’un ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkilidir.
 

Ülkemizde kat karşılığı olarak ya da arsası kendine ait olacak şekilde yap sat olarak bilinen bir çok inşaat işi yapılmaktadır. Bu inşaatların bir çoğunda da net 150 m2‘nin altında birçok mesken bulunmaktadır.
 

24.12.2007 tarihli 26742 sayılı 2007/13033 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1 no.lu listesinin 11. maddesinde açıklandığı üzere net 150 m2’nin altında inşa edilen meskenlerin satışında KDV oranı % 1 olarak uygulanmaktadır.
 

Katma Değer Vergisi iadesinin alınabilmesi için inşaatların tamamlanıp yapı kullanma izinlerinin alınması ve meskenlerin satışının gerçekleşmesi esastır.
 

Özel inşaatlarda Katma Değer Vergisi’ni doğuran olay, binadaki herhangi
bir bağımsız bölüme yapı kullanma izni alınması veya fiili kullanımın gerçekleşmesidir (Hangisi önceyse). Bu durumda yapı kullanma izninin alındığı tarihten itibaren 7 gün içinde, satışı gerçekleşen bağımsız bölümlere ait faturaların kesilmesi ve hesaplanan KDV’nin de ilgili ay KDV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Satışı gerçekleşmeyen bağımsız bölümlere fatura kesilmeyeceği aşikârdır.

Bu bağımsız bölümlerin faturalarının ise satıldığı tarihten itibaren 7 gün içinde kesilip beyan edilmesi gerekmektedir.
 

Özel apartman inşaatlarında indirimli orana tabi KDV iadesi, sadece satışı gerçekleşen meskenlere isabet eden tutardaki yüklenilen KDV’si ile sınırlı olup bu tutar, iade edilmektedir.
 

İade edilecek KDV hesaplanırken, satılan meskenlere ait yüklenilen KDV’den o yıl kesilen faturalara ait hesaplanan KDV ile ilgili yılda Bakanlar Kurulunca belirlenen sınır düşüldükten sonra kalan KDV tutarı iade edilmektedir.

Bakanlar Kurulunca belirlenen bu sınır 2006 yılında 10.000.- TL, 2007 yılında 10.800.- TL, 2008 yılında 11.600.- TL 2009 yılında 13.000.- TL, 2010 yılında 13.300.- TL, 2011 yılında ise 14.300.- TL sıdır. Başka bir deyişle bu sınırları aşan tutarlar iade edilmektedir. Sorun da buradan doğmaktadır. Şöyle ki ;

Mesken satışlarının tamamı aynı yılda gerçekleşirse o yıla ait sınır düşüldükten sonra yüklenilen KDV’nin tamamı iade alınmasına rağmen, satışların birkaç yıla yayılması halinde Maliye Bakanlığı görevlilerinin uygulamada yapmış olduğu mantık hatası nedeniyle iade edilecek tutar ya çok düşük hesaplanmakta ya da hiç iade edilecek tutar çıkmamaktadır.

Örnek verecek olursak 2010 yılında tamamlanan bir inşaattaki meskenlerin
tamamının ilgili yılda satılması halinde nakten iade talebi, ilgili yılı takip eden 2011 yılının Kasım ayına kadar herhangi bir KDV beyannamesinde beyan edilip iadenin talep edilmesi koşulu ile 14.300.- TL’yi aşan kısmın tamamının iadesi şeklinde gerçekleşmektedir.

Fakat 2006 yılında tamamlanan bir inşaattaki meskenlerin her yıl bir veya
iki adet satılması halinde ortaya çıkan iade hesaplamadaki mantık hatası şöyle ortaya çıkmaktadır: Böyle bir durumda 2007 yılında 10.800 TL’yi aşan kısım, 2008 yılında 11.600.TL’yi aşan kısım, 2009 yılında 13.000.-TL’yi aşan kısım, 2010 yılında 13.300.TL’yi aşan kısım, 2011 yılında da 14.300.-TL’yi aşan kısım iade edilmektedir. Böyle bir durumda yani her yıl bir iki adet mesken satan bir müteahhit firmanın tek bir inşaat yapması halinde toplam 63.000.- TL’lik KDV iadesi alınamazken tamamını satan müteahhit firma 10.800.- TL’yi aşan kısmını iade alabilmektedir. Bu da uygulamada eşitsizliklere yol açmaktadır.

Bilindiği üzere inşaatı tamamlanan meskenlerin yüklenilen KDV tutarı, inşaatın başlangıç tarihinden inşaatın bitiş tarihine kadar yapılan harcamalara isabet eden KDV’lerin toplamından oluşmakta olup sözkonusu liste, meskenlerin tamamı satılıncaya kadar hiçbir şekilde değişmemektedir.
 

Yüklenilen KDV listesinin değişmemesi nedeniyle iade hesaplamasının
da değişmemesi gerekmektedir. İlk nakten iade talebi inşaatın tamamlandığı yılı takip eden yılda başladığına göre ilk olarak ilgili yıldaki sınır dikkate alınıp o tutarı aşan kısım iade edildikten sonra, diğer yıllara ait iade tutarı, ilk dikkate alınan sınırla, takip eden yıl için tespit edilen sınır arasındaki fark düşüldükten sonra aşan kısmın iade edilmesinin daha uygulanabilir bir iade sistemi olacağı kanaatini taşımaktayım.

Bir örnekle gösterecek olursak 2007 yılında iade hesaplaması yapılırken
10.800.TL’yi aşan kısım iade alınmakta iken aynı binadaki diğer meskenlerin, takip eden yılda satılıp iadesi istenirken ilk yıl iade alınmayan kısma (11.600 - 10.800 = 800) 800.- TL daha ilave ederek ikinci yılda 800.- TL’yi aşan kısmın iade edilmesi daha adil ve doğru olacaktır. Böylece 190-DEVREDEN KDV hesabındaki rakam 1. yıl minimum 10.800.- TL, ikinci yıl ise 11.600.-TL olabilecektir. İyice düşünülecek olursa özel mesken inşaatları dışında kalan indirimli orana ait KDV iadesi uygulaması da bu şekilde yapılmaktadır. Halbuki bugünkü uygulamada 190- DEVREDEN KDV hesabı 22.400.- TL. olarak kalmaktadır. (10.800 + 11.600 ) Bu tip bir uygulama hem KDV iadesi sisteminin ruhuna aykırıdır, hem de küçük ve az miktarda mesken satışı yapan müteahhit firmaları likit sıkıntısına sokup, telafisi imkânsız sonuçlar doğurmaktadır.

 

İbrahim Sadi ERK / YMM
İzmir SMMMO Dayanışma Dergisi 2011/111